Her romantik komedide vardır, hatta olmazsa olmazları arasındadır suratına pasta geçirilen bir adam. Bu adam genellikle başrol tarafından sevilmeyen, en azından pek de hoşnut olunmayan bir karakterdir. Filmin sonlarına, romantik komedinin “trajikomik” başrolunün birşeylerin intikamını aldığı, en azından kazanmaya “başladığı” bir sahneye denk gelir.
İntikam aldığı sahne derken yanlış almasın, kimsenin öldürüldüğü idam edildiği filan yok. Romantik komedilerde işlenen konuşardan çekilen sıkıntılar üzerine bir kazanma hadisesi. Hemen örnek vereyim. Mesela, başroldeki kadın daha önce defalarca aldattığı, yalan söylediği erkek arkadaşını sarışın ve zengin bir kıza kaptırmak üzereyken adam başrol kadını seçecek olur ve başrol kötü kadının suratına pastayı geçirir. Hatta bazen de ortamda yaramaz bir çocuk varsa bizzat yapar bu işi. Bazı durumlarda ise olaya komedi (bkz: trajikomedi) katmak amacıyla alakasız birilerinin alakasız bir sakarlığı sonucunda kötü olanın suratına pasta geçer.
Bu salak sahnenin yıllardır yüzlerce filmde tekrar ediliyor olması beni sorgulamaya itti, neden? Kör atnı kör alıcısı vardır derler ya, o hesap bu sahnenin bile izleyicisi var demek ki. Merak ettiğim nasıl bir ruh hali bir insanı böyle bir sahneden keyif almaya itebilir? Çok uç kişilikler olduğunu düşünüyorum, küçükken birilerinin tacizine uğradığı için mi acaba suratına pasta geçirilen bir adama güler bir insan? Ya da çok mu dayak yemiştir? Başından bir felaket mi gemiştir çocukken? Gerçekten merak ediyorum bütün bunları.
Velhasılkelam bu sahneler var ve işin en saçma tarafı da bir süre daha olacak olması. Biliyor ve inanıyorum ki insanlık suratına pasta geçirilen sahnelerle film çektiği ve bunlara güldüğü için birgün kendisinden utanacaktır.