Bir telaştır aslında. Birşeylerin elinizden kayıp gittiğini iliklerinize kadar hissedersiniz. Hep birşeylere aceleniz vardır. Daha günün başladığını anlamadan, varamadan tadına doğan güneşin, sona erer gün; ve en verimli saatleri batmak üzere olan bir güneş ile heba olup gider.
Hep bir karamsarlık hissi bırakır üzerimde kış saati. Mesai henüz bitmişken artık akşam olmuştur ve zaten hiçbirşey yapmaya yetmeyen (ve kesinlikle yetmeyecek olan) ertelenmiş, zavallı bir ömürden bir gün daha kayıp gitmiştir..
Eve dönerken mütemadiyen küfrederim. Çamurlu yollara, gökyüzünden katı ya da sıvı halde dökülen su parçacıklarına, ceplerimi çoğaltması dışında hiçbir ilgi ve sevgi beslemediğim pardüsüme… Küfürlerim Tanrı katında birer dua gibi algılanıyor biliyorum, ben kendimce duamı ederken, bitmesini beklerim bu zavallı mevsimin, bu zavalı akşamüstülerin.
Aslında başlıbaşına bir komedidir, kış saati uygulaması. Saatler birer saat geriye alınır. Alakasız bir gün bir saat uzatılır enerji tasarrufu adına. Günler alt üst olur. Akşam (ve ondan daha beteri akşamüstü) gelip saat beşlere kadar dayanır, kapımızdadır artık. Psikolojik bir etkidir, bir çeşit Çin işkencesi; gün bitmiştir ve yerini dipsiz karanlıklara bırakmıştır.
Kış saati neden ölçü birimimize etki eder, neden oradaki bir ilişki değiştirilir anlamak gerçekten güç. Kış saati ölçü değerlerimiz yerine insnların bizzat kendisine uygulansa? Şöyle ki, mesailer, okullar vs. birer saat erken başlasa. Dükkanlara birer saat erken açılmaları tavsiye edilse? Daha mantıklı olmaz mı? İnsanlar okadar mı aciz? Okadar mı zavallı? Yılın bir yarısı boyunca sürecek bir çıkarma işlemini yapamaz mı? Onun yerine zaman ölçüm kriterimizde değişiklik yapmaya değer mi? Değer mi bünyeleri depresyona ve karanlığa sürüklemeye? Değmez.
Düşünün ki, tekstil atölyelerinde kumaştan tasarruf için bir metrenin 99 cm’ye indiğini? Ya da bir kilogramın on gram azaltıldığını, ötelendiğini. Ne farkı var bunun onlardan? İnanıyorum ki birgün bu saçmalıktan vazgeçilecek, birgün bir akıllı çıkıp saatlerin artık sabit olduğunu ilan edecek. Ben de saat beşte akşam olduğu baskısından kurtulacağım.